Report this app

Kitap Hakkında Bilgiler!

Izahat

Yarı otobiyografik bir roman. Sovyetler Birliği hemen hemen dağılmamış. Türkiye’de askeri diktatörlüğün en karanlık günleri. Moskova’daki internasyonal okulda eğitim gören Türkiyeli devrimciler. Askeri diktatörlüğün istihbaratçıları onların ardında. Ve karlar üstünde bir katliam. Katliam sorgusuyla başlamış olan iç hesaplaşma. Yaşamın anlamı nedir? Gerçeği kim temsil ediyor? Yalnız Türkiye Komünist Partisi’nin değil, internasyonal devrimci hareketin bir dönemine de değişik bir bakış. “Mehmet koruluğun sınırındaki dereye ulaştığında, Leonid gene yaklaşmıştı pencereye. Fakat Mehmet onu görmedi. Gözleri geçeceği derenin üstündeki ufak köprüye takılmıştı, bölgeler buzdan parıldıyordu. Köprüye doğru bir adım atmıştı ki, ayağı kaydı. Düşmekten son anda tahta korkuluğa tutunarak kurtuldu. Doğrulup tekrardan yürümeye başlayacaktı ki, arkasında birinin varlığını hissetti. İrkilerek başını çevirmeye çalıştı fakat geç kalmıştı; derinden gelen bir ses duydu, aynı anda sırtında şiddetli bir darbe hissetti; hızla öne savruldu fakat elleri hâlâ korkuluklarda olduğundan yere düşmedi. Başını çevirip vuranı görmek istedi, başaramadı. Bakışları usulca aşağı, göğsüne kaydı, hiçbir şey göremedi. Fakat sırtındaki ağırlık hissedilmeyecek şeklinde değildi. Birkaç saniye ayakta kaldı, başı dönüyor, kusmak istiyordu. Engellemek istedi, başaramadı, ağzından koyu bir sıvının boşaldığını fark etti. Elleri korkuluktan çözüldü, yüzüstü yere yıkıldı. Düşerken başını köprünün buzlanmış tahta döşemesine çarpmıştı, fakat asla acı duymuyordu. Yalnızca hızla uzaklaşan birinin ayak seslerini işitti.”