Don Hikayeleri Kitap Açıklaması
Ertesi sabah, Mitka, her zamankinden erken kalktı. Doru atı sulamak ve yıkamak için Don’a indirdi. Kalkerli, kurumuş toprak, doru atın toynakları altında hışırdıyor, un benzer biçimde dağılıyordu. Mitka hayvanı su kenarına indirdi, yularım çözdü, kendi de giysilerini çıkardı. Sabahın puslu, rutubetli havası tüylerini diken diken etti. Uzaklardan, suyun diğer yanından gelen ulumayı dinledi. Suya balıklama dalarken, sabah ayazından ürperdi. Aklına evleri ve babası erişince tüm neşesi aniden dağılıverdi. Alan sırtında büzülmüş bir durumda eve döndü. Eve gelirken düşünüyordu: “Feodor şimdi Bolşevikler’in yanına varmıştır herhalde. Kızıl Muhafızların yanında çarpışıyordur. Ben de Bolşevikler’in tarafına geçsem… Feodor onların haklı olduklarım söylüyor. Evet, onlara geçmeliyim. Babam derimi yüzer benim.” Merdivenin dibinde hayvanın yularım çıkardı, sükunet içinde eve girdi. Babası içerden bağırdı: “Niçin aygırı götürüp yıkamadın?” O anda ocağın yanında taş benzer biçimde duran annesiyle Mitka göz göze geldi. Yüreği sanki yerinden çıkacakmış benzer biçimde atıyordu. Don Hikayeleri PDF E-Kitap