Duduca – Simge Mesih Kitap Açıklaması
“Kimi zaman hepimizin ellerimizde taşlarla dolaştığını fark etti; aslına bakarsak evde, işyerinde, çarşı pazarda, politikada birbirimize durmadan taşlar atıyorduk. Diğeri, bizim şeytanımız oluyordu, onu taşlıyorduk. Bizlerden değişik ya da kötülüklerin sebeplerini eleştiriyor, dedikodularını yapıyor, protesto ediyorduk. Devlet olmamız gerekmiyordu engelleme koymak için, gerekirse küsüyor, konuşmuyor, alışveriş yapmıyorduk ve dahası öldürebiliyorduk! Sevmiyorduk bir ihtimal sevdiğimize haiz olanı ya da haiz olduğumuzu bizlerden alanı yada haiz olmamıza engel olanı. Huysuz çocuklardık, hep istiyorduk aslına bakarsak. Kızıyorduk, ağlıyor küsüyorduk istediğimiz eğer olmazsa. Gerekirse büyüklerimize şirinlik yapmış olup gücümüz yettiğince baskıyla isteklerimizi yaptırmaya çalışıyorduk; sevgilerini ve merhametlerini kullanarak güçsüzün güçlülüğünü kullanıyorduk. Tanrı’ya yalvarıyor ondan istiyorduk, O en kuvvetli olan diye. İstediklerimizi alamayınca, umduklarımıza kavuşamayınca küsüp darılıyor daha güçlenirsek öldürüyorduk bile bizlere engel olanları… Ruhumuzla, bedenimizle, düşüncemizle!” “Can tüm gece bir kar okyanusunda ve karanlığın içinde bir ateş yakmaya uğraştı, aç kurtların ulumalarını duydu. Kıvılcımların yıldız olup gökyüzünden kaydığı bir rüyayı görmüş oldu, terledi. Kokusu tüm gece odayı saran ter sabah olunca açmış olduğu pencereden uçup giderken, tüm gece karanlıkla sevişmekten, kızıl sarı saçları darmadağın güneşin yaşam veren ışınları içeriye giriyordu.” Duduca – Simge Mesih PDF E-Kitap