Gülün Goncası Kitap Açıklaması
“…Balat’ın sokakları… İnişli yokuşlu… Yıkılmak suretiyle olan harabe, metruk evler, terk edilmiş, bomboş… Viranelerle yan yana, yıkılmak suretiyle olan, harabe fakat hâlâ yaşayan evler… Cumbalar arası karşılıklı gerilmiş iplerde rengârenk çamaşırların dalgalandığı, yaşayan evler… Rüzgârla dalgalanan bu rengârenk çamaşırlar, o evlerin yaşam bayrakları sanki… “Her şeye karşın biz hâlâ varız, yaşıyoruz.” diye haykıran bayraklar. Bu bayraklar altında oynayan çocuklar, fütursuz, kaygısız, neşeli… Bir de Rıfat gibileri var umarsız, kaygılı ve mutsuz…”…Osman Bey kızına baktı, düşünceli bir halde başını sallayarak azca ilkin sehpaya bıraktığı 17 Temmuz 1912 tarihindeki “Tanin” gazetesini aldı. Manşetteki “İttihatçılar desteğindeki Mehmet Sait Paşa Hükümeti çekilme etti.” haberini görünce yüzü asıldı ve bu haberin teferruatlarına bakmadan “Handan” tefrikasını okumaya başladı. “Tanin gazetesini Osman Bey’in okul arkadaşı Muzaffer Bey tertipli olarak İstanbul’dan gönderirdi. Bu yüzden Osman Bey gazeteyi minimum yedi gün geriden takip edebiliyordu. Bir süredir “Halide Edip” isminde bir yazarın bu romanı tefrika edilmeye başlamıştı. Osman Bey de bu tefrikayı ilgiyle takip eder olmuştu…””… İçeri girerken çantasından bir el feneri çıkardı ve yaktı. Merdivenlerden çıkarken ürperdiğini hissetti. İçeride sanki yalnız değildi. Yukarı çıktı ve sandığın bulunmuş olduğu odaya girdi. Feneri sandığa tuttu. Üstünde gül motifli örtüsü olan yatağa oturdu ve sandığın kapağını açtı. Fotoğraf çerçevesi ters çevrilmiş şekilde en üstte duruyordu. Çerçeveyi aldı, çevirdi. Tozları silinmişti. Feneri üstüne tuttu. Gözlerine inanamıyordu…” Gülün Goncası PDF E-Kitap