Günlük Anılar Mektuplar – ve Sonrasında Yazılanlar Kitap Açıklaması
Bu kitap öğretmen, anne, eş, dost ve devamlı devrimci Sabriye Çağırıcı’nın, günlükleri, mektupları ve hakkında yazılmış yazılardan oluşuyor.Sabriye Çağırıcı yaşamı süresince Akhisar TÖB-DER Şube Başkanlığı yapmış, Eğit-Der kurum çalışmalarına katılmış, Kdz. Ereğli’de öğretmenlik yapmış olduğu sırada İnsan Hakları Derneği’nin kuruluşuna emek vermiş, Eğit-Sen ve Eğitim-İş’in birleşme süreçlerine etken olarak katılmıştı. Yaşamının son yılları, 1996 senesinde yakalandığı akciğer kanserine karşı savaşım ile geçen Çağırıcı, 16 Haziran 2000 senesinde aramızdan ayrıldı.Vecihi Timuroğlu’nun önsözünden“Sabriye, tüm yaşamında, yaşamla boy ölçüşmeyi, faşist düşüncelerle savaşım cesaretini anlığında ve eyleminde göstermiş bir yoldaşımızdır. Onu anlatırken, geçmiş vakit kiplerini kullanmak istemiyorum. Ne ki, kimi vakit, mecburi olarak kullandım bu kipleri. Sadece, Sabriye devamlı bizimle beraber savaşan, acımıza, kıvancımıza ortak olan biri olarak kalacaktır. Onu anlatanlar, geniş vakit kipi kullanmak zorundadır. O, kanserle de, bu cesaretiyle savaştı. Bu kitabı okuduğunuzda, onun hakkında doğru düşündüğümü görmüş olacaksınız. O, yaşamın anlamını sömürüye karşı savaşım olarak algılardı. Bizlere kalıtı, işte budur.”Oğlu Ural Çağırıcı’nın Önsöz’ünden…“(…) Onun bilhassa kendi kuşağına karşı sorumluluğunun bir sonucudur bu kitap. Mücadelenin yükselişi ile kişisel bencilliğini kırıp ruhunu/bilincini özgürleştirmiş, insanca hayata devam etmenin, karşılıksız dayanışmanın tadına varmış bir kuşağın, en çalışkan üyelerindendi o. (…) Darbe sonrası, o devasa çevremiz, aniden bir avuç oldukça yakın dosta indi. İnsanlar korkuyla sindiler. O devrin koşulları anneme, Türk solunun sekter dar kalıplarını kırdırdı. Hangi örgütten, ne düzeyde olursa olsun, dayanışmayı hak etmiş, dost olunabilecek kozmopolit bir çevre ördü kendisine. Bu çevreyi koruyup gözeterek, kendisini var edebilmeyi sürdürdü ve onca “örgütlü” çevreden değişik olarak, hatta tam tersine, o yenilmemeyi fert olarak başardı. Fırtınaya dayanmayı bildi ve havanın sakinleşmeye, ortalığın birazcık normalleşmeye başlamasıyla da, direkt, asla tereddütsüz, en önde atıldı. Fakat bu sefer mevcut örgütlerin hepsinin haricinde; üstelik yaşamış olduğu bölgede kendisi ana çekim kaynağının odağı olarak. Oldukca zor bir var oluştu bu. Kendi kuşağından cepheden kaçmayı yiğitliğe yediremeyenlerin, ağır yenilgi psikozu altında, yalnız bir korkuluk misali yer tuttuğu saflarda, o ilk günkü heyecanını sakınan delişmen bir ruhtu. (…)”Sayfa Sayısı: 464Baskı Yılı: 2010Dili: TürkçeYayınevi: Bilim ve Gelecek Günlük Anılar Mektuplar – ve Sonrasında Yazılanlar PDF E-Kitap
