Kartal Yuvası Kitap Açıklaması
“Evet, inanırım. Vallahi billahi ki, tek başına Şah İsmail’in ordusuna karşı yürümekten korkmayan bu yiğit şahıs galip ordusunun ortasında, kendisini ziyarete gelen birkaç kişiden korkuyordu. Niçin? Niçin? Merakla bekledim. Otağın perdesi açıldı. Sessiz, gölge benzer biçimde üç şahıs içeri girdi. Dimdik yürüyorlardı. Başlarına siyah sarıklar sarmışlar, omuzlarından topuklarına kadar uzanan gene siyah cübbeler giymişlerdi. Üçünün de ince kıvırcık sakalları altın rengindeydi. Gözleri acayip bir ışık ile parlıyordu. Otağın ortasına kadar gelip durdular. İki adım daha atsaydılar Selim Han’ın gürzü başlarında patlayacaktı. Sultan’da en tehlikeli anlarda görmediğim bir huzursuzluk fark ediliyordu. Dimdik oturmuş, gözleri şimşek çakıyordu.”İçlerinden biri koynundan bir kese çıkartıp, içinden ömrümde görmediğim büyüklükte, oldukça kıymetli bir zümrüt taş aldı. İlerleyip, zümrüdü Sultan’ın ayak basmış olduğu yastığın üstüne bıraktı. Hilafsız, bu taş iri bir yumurtadan daha büyüktü. Elçi geri geri gitti ve selis bir Türkçeyle: ‘Ey, Garb’ın en büyük Sultan’ı… Sana bu kıymetsiz hediyeyi Doğu aleminin en kudretli sultanı olan Efendim, Sahib-i Âzâm…'” Kartal Yuvası PDF E-Kitap