Kimliksiz Gemiden Mektuplar Kitap Açıklaması
Zamanı geri çevirebilir misiniz ? Doğal ki hayır… Peki bundan sonrası sizin istediğiniz şeklinde akar mı ? Asla… Kendimizi kandırmayalım. Bazılarımızın ipleri, geçmiş hatalarının elinde. Dizginlerimizi sıkıca tutmuş, doludizgin pişmanlığa koşturuyorlar ömrümüzü. Peki ya aşkın verdiği acı? Aşkın acısı daima şairin yüreğinde kurar evini. Ozan bundan yakınma eder mi, sorulmaz. Şu sebeple aşk bir boyuttur hepimiz geçemez. Sadakat bir hünerdir, hepimiz kuşanamaz. Benim yersiz yurtsuz yüreğimi ise asla sormayın dostlarım. An olur gerçeğin elinden kaçıp bir nefeslik masallara yürürüm; an olur gerçekler canıma okurken masallar gelip meblağ elimden. Bağışlayın beni, ben bir türlü buralı olamadım. Yaşım kaç, yerim neresi olursa olsun, daima eğreti kaldığım bu dünyada, yazarak avutuyorum kalbimi ve oyalıyorum kendimi. Zaman geçmiyor kendimi düşününce. Fakat zaman yetmiyor sevdiklerimi düşününce. Ölüme koşar adım giderken ömrümüz, bırakabileceğimiz tek mirastır satırlarımız. Dünyaya sesini bırakıp gitmek gibidir yazmak. Sesimizi bağışlarız hayata, kağıttan başka her insana susarak… Her insana, fakat her şeye değil. Haksızlığa asla ! Hiç kimseye akıl vermek değil derdimiz. İş ki, hikayemiz okuyana ibret-i evren olmasa da, dudağında bir küçük tebessüm olsun. Anımsamalarda yaşar insan yalnızca. Bir de bıraktığı kalem tozunda… Gene geldik son söze… Aşk bir mevsimse eğer, sevgili de onun değişmeyen kokusudur. Yüzünü yağmura dönmüş bir mevsimin, kokusu toprak olan sevgilim, bu sözüm sanadır. Bil ki bendeki neş’e, acının verdiği sarhoşluktur. Ve biz, yüreklerimiz toprağa ilişkin olsa da, gökyüzüne çeviririz başımızı daima. Zira neyi var şairin gökyüzünden başka. Tek serveti, tek mülkü, sürekli sırdaşı ve uslanmaz aşığı… Ah ayrılığı gözlerinden öpenler. Gözlerinizden öpen, ayrılığın ta kendisi değil mi ? Geldik, gidiyoruz… Unutmamanız ümidiyle, şiir olup yüreğinize düşenleri… Kimliksiz Gemiden Mektuplar PDF E-Kitap