Sin – Sarı İstil Kitap Açıklaması
Derzulya’da mukaddes kötülerin savaşı devam ediyor… “En büyük ego bile fark edilmeyi ister.”Cenk, dehşet ve korku… Derzulya’da güçsüzlere yer yok!!!Mabedin derinliklerindeki daire şeklindeki bir odada Sin’in görmüş olduğu en şaşırtıcı mahluk vardı. Cavlaklar onu insan sanıyordu, şundan dolayı tıpkı robot şeklinde gerçeğinin üstü örtülmüştü. Sin’in görmüş olduğu ise tüm vücudunu kaplayan dövmelerinden alevler çıkan canlı bir ateşti.”Sen ve ben,” diye fısıldadı… “Levh-i Mahfuz.” Vücudundaki dövme harfler yavaş yavaş ortaya çıkmıştı. Hepsi mora yakın alevler içindeydi.Bir şarkı mırıldanıyordu. Odadaki meşaleler sönmüştü, tek ışık deposu onun bedeniydi. Sin Sufi adına büyü denen bir gücün harekete geçtiğini anlamıştı. “Ağır bir yüküm var,” dedi. “Binlerce senedir taşıyorum onu. Paylaşmam gerekiyor. Heykel kadar hareketsiz ve bebek kadar çaresiz görünsen de oldukça güçlüsün. Sin, binlerce senedir beklediği ilahım. Sende onun damgası var.” Yakıcı parmakları, derisinin üstündeki Sin yazısı üstünde geziyordu. Bu harfleri tanıyordu. “Fakat ilkin sana bir hikâye anlatmalıyım.” Sin – Sarı İstil PDF E-Kitap