Son Oyun Kitap Açıklaması
Daha orada, o anda onun en tehlikeli yanının, istediği anda şefkat uyandırabilmesi bulunduğunu anlamıştım. Tanrı, hep aynı emri verdi, “Şehvetten sakının,” bu emre uyamadık, çelişkilerden hoşlanan Tanrı kendi direktifiyle bile çatışacak kadar kuvvetli bir kösnü duygusu vermişti hepimize, bu zavallı kullarından o görkemli yaratıcılığının ürünü olan şehvetle dövüşmesini istemişti, kim Tanrı’nın yarattıklarıyla baş edebilir ki, hiçbirimiz edemedik, en masumlarımız bile rüyalarında günaha bulaştı, emre uyamadık fakat şehvete karşı dikkatli olmayı, şehvetle boğuşmayı, onu bastırmak için uğraşmayı, ondan kaçmaya emek vermeyi öğrendik, yenilsek de zayıf bir kalkanımız, ince bir zırhımız oldu. Şefkat öyleki değildi. Tanrı şehvetin yolunu kapatırken şefkatin yolunu sonuna kadar açmıştı, kimse şefkatin yolunda yürürken tedirgin olmaz, şüphe duymaz, kaçması icap ettiğini düşünmezdi. Yüzündeki gizli saklı gülümsemesinden anlaşıldığı benzer biçimde o bunu içgüdüleriyle sezmiş, Tanrı’nın yasakladığı topraklara girmek için tanrı’nın şefkatini bir “Truva atı” benzer biçimde kullanmayı öğrenmişti, her adam kapılarını açıp o atı gönül rahatlığıyla içeri alıyordu. Tanrı’nın anlatmaya zaman bulamadığını söylemek bana düşecekti, “Güzel hanımefendilerin uyandırdığı şefkatten korkun.”Sayfa Sayısı: 416Baskı Yılı: 2013Dili: TürkçeYayınevi: Everest Yayınları Son Oyun PDF E-Kitap