Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 PDF E-Kitap

0/5 Oy almamış!

Report this app

Kitap Hakkında Bilgiler!

Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 Kitap Açıklaması

Yahu iş oyunda, iş senaryoda, iş karakterde, iş yarattığın durumda, bu tutturmuş hala büyük söz, söz salatası ile sanat olmuyor onun bile bilincinde değil, işte bizim sahnemiz işte bizim sinemamız, aslolan hayıflanılacak olan da bu.”İhtiyar sen beni oyuncunun azizi yaptın bilincinde mısın?”Aziz olsan bile yarım azizsin Yılmaz! Benim derdim de bu, dost.”Yahu yaşlanmış acı konuş dedik, fakat lafını bil de konuş, ben senin söylediğinden diyorum, yoksa azizlik için yarışmaya katılmaya niyetim yok, mağdur olmuş aziz ayağına yatmıyorum ben. “Onu biliyorum, sadede gel deyip duruyordun, işte şimdi geliyoruz. Oyunculuk mevzusunda şu sicilini hele sen bir aç, ben de gerisini sonrasında söyleyeyim.”Başlarım siciline yahu, biz dedik yaren sohbetindeyiz sen vurup öldürdün, ne yarım azizi yahu, nereden çıkardın bunu?Sinirlendim, iyi mi olduysa derhal yerimden kalktım, tepem atmıştı, sözle dostluğumuzu dövmemek için derhal üstümü başımı giyindim, fakat tek söz yok, bu şaşırmış, niyeti asla değil biliyorum söz sokmak, fakat benim tepem atmıştı bir kere, hışımla dışarı çıktım, bu mahzun pozlarında. (…)Sükunet içinde oturup çorba içiyoruz, aslına bakarsanız kimse olmadığı için derhal geldi, sıcacıktı, odun ateşinde duruyor tencere, ısısının düşmesini beklerken camın önünden topallayarak bir adam geçti, yaşlanmış pür dikkat adamı izliyor, “rol mü yokluyorsun” dedim, hayır imtihan yapıyorum dedi. Ne imtihanı? “Ara sıra ikimiz de sakat rolleri çıkar, dostlar oynarlar, onları asla unutmuyorum, şimdi de aradan seneler geçtikten sonrasında arkadaşlara notlar veriyorum, bu adam da bu rolün profesörü, ondan feyz alıyoruz.” Sizin hayatınız birbirinizi çekiştirmekle niye geçiyor, ya yaşlanmış, dedim. O dedi ki,”Tiyatrocu insanın gündüzü gecesi yoktur. Tiyatrodan aslına bakarsanız gece on birde çıkar, ondan sonrada yemeğe gider, yatması sabah ezanını bulur, insan içine sadece oyunu yoksa çıkar, o yüzden hıncını milletten çıkaramaz, geriye kalıyor başka tiyatrocular, onun için tiyatrocuların bir numaralı besini diğerleridir. Skor derler kendi aralarında, nedense performans da demezler. Oyunun skoru fikir, bil ki senin hakkında kazan kaynamaya adım atar. Beyaz perde şeklinde değil, tam tersi. Beyaz perdede on kere oynarsın, birkaç kere çekilir, şu bu, fakat hangi sahnenin konulup konulmayacağını bile bilmezsin, sadece perdede görebilirsin. Tiyatroda üç ay çalışırsın, oyun artık seninle her yere gelir, ezbere çalışmayız biz tiyatroda, o kendiliğinden oluyor, o denli tekrardan sonrasında ezberlenmezse o aslolan beceri. Üstelik her gece tekrar yeni baskı yapıyorsun oyun çıktıktan sonrasında. İş tiyatroda ilk ya da ikinci oyundaki performansın değildir, ondan sonra çıkar işin ahı, sabırlı olmak lazım, hususi hayatındaki kazanda pişenleri de sahneye taşımamalısın. İnsanların oyunculuğu aynı oyunu daha oldukca oynadıkça değil, minimum oynadığında iyidir, gittikçe oyundan bıkarsın, sabrın kalmamaya adım atar. Hatta ezber yanlışları da ilerleyen oyunlarda daha oldukca olur, artık oyuncu kendini veremez, bitse de gitsek havasına bürünürse, ne yapsan yanlış hayata geçirmeye adım atar. Oldukca oyun vardır, her gece başka telden çalan. Millet oynadıkça ustalaşmaz, bezdirir, oyunun ruhu da kaybolabilir bu harala gürelede.”(…)”Siz, evet siz!Asla bilebilir misinizNiçin bunca alay ve sövgü sağanağı altında, Dingin bir siniye koyup da ruhumuGelecek yüzyılların şölenine sunduğumu?diye haykıracaktım, tuttum kendimi bir tek dedim ki siz evet siz, niçin buradasınız? Bugüne dek aynalara ateş etmemden tutun da hanımlarla olan ilişkilerime kadar her şeyi yazdınız. Peki, fakat filmlerim hakkında niçin tek bir insanoğlunun içini ısıtan, düşündüğünde evet hakikaten bu şekilde dedirten bir satır yazmadınız?Basın tribünü haline gelen Yeni Melek sinemasının balkonu aniden dondu kaldı, suspus oldu, hedefim bu değildi, her zamanki Yılmaz işte, birden alınmamış hıncımızdan bir esinti geldi, düşlerimize girmiş de şaşkınlıkla uyanmış ve asla unutamamış şeklinde dilimden dökülmüştü o anda. Evet, işte zamanı gelmişti, artık yaşam biçimimle, filmlerimle, dünya görüşümle Yeşilçam’a ve onun basınına başkaldırıyordum, hissediyordum günü gelmişti ve şimdi yarenlerimle başka şeyleri paylaşmanın eşiğindeydik, işte ilk hapisliğimde, Nevşehir’de planladığım bir isyan hikâyesinin tehlikeli sonuç bir aşamasındaydık yalnızca, o salondakiler de bir anlamda bu isyanın tanıklarıydılar. Fakat evet İsyan, evet isyan, evet direniş, evet fakat, bu ülkede tüm bunlar insanı yalnızlaştırmaz mı? Ne oldu? Seyircilerim yol dostlarım oldu, fakat basın asla, ne düşünce yönünden yoldaş ne de duygu yönünden sırdaş oldu, üstelik direniş insanı hele evinde buzdolabı olan ve şampanya patlatmayı seven basında ve okumuş ötekiler içinde ürküntü yaratır, insanı yalnızlığa iterler, haklı olmasıyla birlikte da direnen insanoğlunun içi içini kemirmesini beklerler.Sayfa Sayısı: 320Baskı Yılı: 2013Dili: TürkçeYayınevi: Cadde Yayınları Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 PDF E-Kitap

Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 PDF E-Kitap indir Bu Türü sevenler için bilhassa okunmasını tavsiye edebileceğimiz mükemmel bir kitap. Öteki eserlere bakmak için Pdf Kitap İndir linkinden birbirinden güzel kitap özetlerine bakabilirsiniz. ”Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 PDF indir” Kitabı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle yorum olarak paylaşırsanız mutlu oluruz. Kitap isteklerinizi daima dikkate alıyoruz. Okumak ruhun oksijenidir!

Kitap Kategorileri

Ne okusam diye karar veremediniz mi?

Ufkunuzu açacaklar Romanlar!

Kitabınızı Hemen İndirin 🙂

Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 (PDF olarak indir)

Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 (Epud olarak indir)

Türkiye’nin Ruhu – Direnmenin Trajedisi 2 (Word doc. olarak indir)